Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanığın üzerine atılı suçu inkar ederek, katılanın bir süre kendisi ile birlikte yaşadığını; ancak sonra yanından ayrıldığını, olay tarihinde aynı evde yaşamadıklarını iddia ettiğinin anlaşılması karşısında, katılanın beyanlarına göre söz konusu yaralama eyleminin gerçekleştirildiği iddia edilen 2010 yılının temmuz ayında görevde olan Tatarlı köyü muhtarı ve azaları ile sanığın olay tarihindeki komşuları tespit edilerek; katılanın hangi tarihler arasında sanıkla birlikte yaşadığı ve beyanlarda adı geçen Karataş köyünden … ile ne zaman evlendiği ve köyden ayrıldığı, kocasının yanından ayrıldıktan sonra tekrar köye dönüp sanıkla birlikte yaşayıp yaşamadığı gibi hususların, özellikle tarihler sorulmak suretiyle tespitine çalışılması,
2) Yine katılanın … köyünden 1945 doğumlu … ile evlendiği ve bir süre birlikte yaşadığı ancak; …”in çocuklarının bu evliliğe rıza göstermemesi nedeniyle katılanın evi terk ettiğinin iddia edilmesi karşısında, söz konusu yaralama eyleminin gerçekleştirildiği iddia edilen 2010 yılının temmuz ayında görevde olan Karataş köyü muhtarı ve azaları ile vefat ettiği anlaşılan …”ün çocuklarının ve komşularının dinlenilmesi suretiyle; katılanın hangi tarihler arasında … ile birlikte yaşadığı, ne zaman evden ve köyden ayrıldığı, kocasının yanından ayrıldıktan sonra tekrar Tatarlı köyüne dönüp, sanıkla birlikte yaşayıp yaşamadığı gibi hususların, özellikle tarihler sorulmak suretiyle tespitine çalışılması,
3) Katılanın, olaydan sonra sanığın kendisini Denizli”deki akrabalarının yanına gönderdiği, hastane masraflarını kardeşinin karşıladığını iddia etmesi karşısında, katılanın beyanları alınarak bahsi geçen akraba ve kardeşinin kim olduğunun tespit edilmesi ve tanık sıfatı ile beyanlarına başvurularak, katılanın ne zaman yanlarına geldiği, yaralanmasının ne şekilde gerçekleştiğine dair herhangi bir anlatımda bulunup bulunmadığının tespitine çalışması,
4) Dairemizin 21.06.2017 tarihli bozma ilamında da belirtildiği halde; sanığın, katılanın akli dengesinin yerinde olmadığını iddia etmesi ve tanık …”in de bu iddiayı desteklemesi, ayrıca katılanın kesin raporunun düzenlenebilmesi için Denizli Adli Tıp Şube Müdürlüğünde yapılan muayenesi sırasında, katılanın mental retarde olması nedeniyle kısıtlı iletişim kurulabildiğinin belirtilmesi karşısında, katılanın suç tarihinde herhangi bir akıl hastalığı bulunup bulunmadığı ve beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususunda rapor aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi ve ayrıca katılanın TCK”nin 86/3-b maddesi gereğince beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olup olmadığının da tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun”un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun”un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.