Yargitay-3-Ceza-Dairesi-2018-5212-Esas-2018-19102-Karar-Sayili-Ilami


Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/5212 Esas 2018/19102 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5212
Karar No: 2018/19102
Karar Tarihi: 10.12.2018

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/5212 Esas 2018/19102 Karar Sayılı İlamı

Asliye Ceza Mahkemesi, bir grup sanığın kasten yaralama ve hakaret suçlarından yargılanmalarına karar vermiş ve mahkumiyet ve beraat hükümleri vermiştir. Sanıkların adli para cezalarını temyiz etmesi üzerine, hükümler uygun görülmeyerek reddedilmiştir. Hakaret suçundan berat eden sanıkların temyiz itirazları da reddedilmiştir. Ancak, silahlı kasten yaralama suçundan mahkum olan sanıkların temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Bu bozuluş kararının sebepleri, olayın başlangıcına ilişkin anlatımlarındaki farklılıklar, kavganın şekli ve haksız hareketin ilk kimden kaynaklandığının belirlenememesi ile Anayasa Mahkemesinin TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesidir. Kanun maddeleri olarak, adli para cezaları ile ilgili 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un yerleşik mevzuatına atıfta bulunulmuştur. Ayrıca, haksız tahrik hükümleri için TCK’nin 29. maddesi ve hak yoksunlukları için ise TCK’nin 53. maddesi değerlendirilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2018/5212 E.  ,  2018/19102 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    KATILAN SANIKLAR : …, …, …
    KATILANLAR : …, …
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
    TEMYİZ EDENLER : Katılan sanıklar ve sanıklar müdafiileri, katılanlar vekilleri

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Hüküm fıkrasının B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, L, M, N, O, P fıkralarındaki “kasten yaralama” suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara yönelik itiraz merciince itirazın reddine karar verildiği anlaşılarak yapılan incelemede;
    1) Sanıklar …, …, …, … ve …”un, katılan …”e yönelik kasten yaralama eyleminden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarları, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun”un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu”nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun”a eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte bulunduklarından, sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun”un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK”un 317. maddesi uyarınca isteme uygun REDDİNE,
    2) Sanıklar … ve … hakkında hakaret suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen uygulamaya göre katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme uygun ONANMASINA,

    3) Sanıklar …, … ve …”nın, katılan …”a yönelik silahla yaşamsal tehlike oluşacak şekilde kasten yaralama eyleminden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
    a) Tarafların olayın başlangıcına ilişkin anlatımlarında farklılık bulunması ve olayın karşılıklı kavga şeklinde gerçekleştiğinin tarafların adli raporlarından anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 – 238 Esas – 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, karşılıklı kavgada ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği durumlarda, sanık lehine 5237 sayılı TCK”nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmemesi,
    b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete”de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK”nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun”un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun”un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK”un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 10.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.