Yargitay-4-Ceza-Dairesi-2016-19067-Esas-2020-16668-Karar-Sayili-Ilami


Silahla tehdit – 6136 sayılı Yasaya muhalefet – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/19067 Esas 2020/16668 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/19067
Karar No: 2020/16668
Karar Tarihi: 17.11.2020

Silahla tehdit – 6136 sayılı Yasaya muhalefet – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/19067 Esas 2020/16668 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme, silahla tehdit ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından mahkumiyet kararı verdiği bir davada, temyiz başvurusu sonrası kararın bozulmasına karar verdi. Kararın bozulma sebepleri arasında, Anayasa Mahkemesi’nin TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak verdiği iptal kararlarının uygulanması zorunluluğunun göz ardı edilmesi ve haksız tahrik hükmünün tartışılmaması yer aldı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK’nın 58. maddesi (tekerrür), TCK’nın 53/1-b maddesi (Anayasa Mahkemesi iptal kararı), TCK’nın 29. maddesi (haksız tahrik).
4. Ceza Dairesi         2016/19067 E.  ,  2020/16668 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Silahla tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülükleri bulunan sanık hakkında, TCK’nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılamamıştır.
    1-Sanık …”a yükletilen 6136 sayılı Yasaya muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık …”un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-Sanık …”a yükletilen silahla tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde ise;
    a-Sanık …”un duruşmada tanık … ve yanında çalışan şahsın üzerine saldırdıklarını, bu sebeple kendisini korumak amacıyla havaya ateş ettiğini iddia etmesi bu iddialarının sanık … tarafından da doğrulanması karşısında, TCK”nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b- Sanık hakkında TCK”nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete”de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık …”un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.