Yargitay-4-Ceza-Dairesi-2016-7211-Esas-2020-5749-Karar-Sayili-Ilami


Silahla tehdit – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/7211 Esas 2020/5749 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7211
Karar No: 2020/5749
Karar Tarihi: 04.06.2020

Silahla tehdit – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/7211 Esas 2020/5749 Karar Sayılı İlamı

Sanığın elindeki tüfekle çalışanları aracılığıyla mağduru gıyaben tehdit ettiği öne sürülmüş ve yerel mahkeme tarafından suçlu bulunmuştur. Ancak temyiz duruşmasında mahkeme, silahın mağdurun üzerindeki etkisini arttıracak şekilde kullanılması ya da mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehditte silahın mağdurun eşyalarında hasar yaratması gibi niteliklerinin olmaması nedeniyle, suçun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabul edilemeyeceği hükmüne varmıştır. Bu nedenle, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanığa hüküm kurulmuştur. Ayrıca, kanunlardaki değişikliklere göre, sanığın uzlaştırma hakkı da bulunduğu vurgulanmıştır. Bu nedenle, mahkemenin kararı bozulmuş ve dosya esas/hüküm mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
– TCK’nın 106/1. maddesi (tehdit suçu)
– 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkrası (uzlaştırma hükümleri)
– 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri (temel ceza hukuku ilkeleri)
4. Ceza Dairesi         2016/7211 E.  ,  2020/5749 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Silahla tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    1)Sanık ….”nın, elinde tüfek olduğu halde mağdur …”nin gıyabında ve ona iletme kastıyla tanıklar … ile …”ı aracı kıldığı tehdit eyleminde, tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için, silahın tehdit suçunda bizzat mağdura yöneltilerek mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılması gerekir, ya da mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehdit eyleminin, silahla tehdit suçunu oluşturabilmesi bakımından, silahın, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artıracak tarzda kullanılması icap eder. Bu itibarla, mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır.
    Yargılamaya konu somut olayda mahkemece, sanığın eline aldığı tüfeği, mağdur …”nin çalışanları olan tanıklar… ve ….ya gösterip, “… nerede onu vuracağım” diyerek mağduru gıyabında tehdit ettiği şeklinde gerçekleştiğinin kabulü karşısında, eylemin TCK”nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturacağı düşünülmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek, silahla tehdit suçundan hüküm kurulması,
    2)Bozmaya uyularak eylemin TCK”nın 106/1-1. maddesine uyan tehdit olarak kabulü halinde; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete”de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK”nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK”nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu”nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş ve sanık … Maşlakçı”nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.